“Her mesele kabul edilene kadar üç aşamadan geçer: İlkinde alay edilir. İkincisinde muhalefet edilir. Üçüncüsünde doğal sayılır.”
– Arthur Schopenhauer
Ekonomi, sandığımız gibi anlaması zor bir mekanizma değildir. Yanılgıya düştüğümüz nokta, ekonomiyi ekonomistlere bırakmak gerektiğidir. Hakim yönetim anlayışı, eğitim sistemi, basın, devlet, hatta ekonomi kitapları bile bize bunu söyler. Ama bu çok büyük bir yalandır. Temelleri kavradıktan sonra hepimiz ekonomiyi ilgilendiren konularda fikir sahibi olabiliriz.
Belki bir kaç kitap okuyarak edineceğiniz bilgiyi size bu kısacık yazıda vermeye çalışacağım. Yani okuyacağınız yazı özetin özetidir. Ayrıntılı bilgi edinmek isteyeni elbette kütüphaneler kollarını açmış bekliyor, ancak İngilizce biliyorsanız yazının sonunda verdiğim linkleri karıştırarak işe başlayabilirsiniz. Bu konuda asla aklımızdan çıkarmamanız gereken şudur: Dünyanın tamamını ilgilendiren konularda herkesin bilgi sahibi olması istenmez. Bu, güç sahiplerinin işine gelmez. Bu yüzden birçok bilgi kaynağında bilgiler eksik ya da taraflı olarak verilmiştir.
Bu makale birbirinden ayrı gibi görünen disiplinleri çakıştırarak günümüzdeki gidişatı toptan kavramanıza yardım etmek amaçlıdır. Ekonomi, ekoloji ve enerji konuları birbirine paraleldir. Bu konuların(esasen kriz potansiyellerinin) kesiştiği noktayı(toptan çöküşü) anladığınızda, belki de bu hayatınız boyunca duyduğunuz en önemli, en sarsıcı haber olacak. Sizden “ezbere” bildiğiniz bazı gerçekleri, denklemleri geçici olarak unutmanızı, önyargı ve inançlarınızdan kurtulmanızı rica ediyorum. Okumaya devam edin ‘Kesişen Yollar: Ekonomi-Ekoloji-Enerji’